Hizmet sunumunun insan odaklı, aksamadan, eksiksiz ve yüksek kalitede sunulmasının hiçbir hal ve şartta vazgeçilemeyeceği kamu hizmetleri arasında, hiç kuşkusuz ki bağlık hizmetleri ilk sıralarda yer almaktadır. Bu bakış açısıyla, ülkemizde son yıllarda yapısal dönüşüm, mevzuat değişimi ve hizmet tasarım gelişimi noktasında -sağlık emekçilerinin de emsalsiz ve büyük katkısıyla- sağlık alanındaki kamu hizmetleri hem örnek hem de öncü konumdadır.
Bununla birlikte, sağlık hizmetlerinin sunumu, sağlık hizmetine yönelik kamu yönetimi perspektifi, mevzuat değişimi ve hizmet sunum alanlarının ve binalarının moderanizasyonu gibi alanlardaki olumlu seyir ve istendik sonuçlar; sağlık çalışanlarının, sağlık hizmetlerini sunan kamu görevlilerinin mali, sosyal ve özlük hakları noktasında olması gereken noktaya hala ulaşabilmiş değildir.
Sağlık hizmeti sunumunu gerçekleştiren kamu görevlilerinin haftalık çalışma süresinden, günlük çalışma saatlerine, çalışmanın başlangıç ve bitişinden, işyerlerine erişimine kadar birçok konuda var olan ve esasen çözümü “yüksek motivasyonla iş görmek” ve “yüksek kalitede hizmet üretmek” sonuçlarını üretecek olan sorunlarının çözümü; ne idari açıdan külfet ne de mali açıdan bütçe yükü olarak tanımlanabilecek düzeyde büyük zaman ve kaynak kullanımı gerektirmiyor.
Sağlık hizmetlerinin sunumlarını yüksek kaliteyle ve özveriyle gerçekleştiren kamu görevlilerimizle ilgili olarak; maaşlar, ek ödeme oranları, performans-teşvik ödemelerine esas katsayı ve oranlar, kreş, iş sağlığı ve güvenliği, şiddete karşı korunma, düşük emekli maaşları, fiili hizmet zammı(yıpranma tazminatı) uygulaması, icap-nöbet görevleri ve ücretleri dahil bir çok konu başlığında, “adaletin gereği”, “mağduriyet giderimi” ya da “haklı beklenti” kabul edilmesi gereken çözüm ve sonucun hayata geçirilmesi gerekliliği söz konusudur. Bu kapsamda, her bir sorun, beklenti ve taleple ilgili önerilerimizi sözlü ya da yazılı olarak ilgili ve yetkili öznelerle ve birimlerle paylaşmayı, “çözüm üreten sendika” sıfatımızın ve “emeğe duyarlı sendikal bakış” yaklaşımımızın gereği olarak görüyoruz.
Son dönemlerde sağlık emekçilerimizin en çok mağdur olduğu ve başvuruda bulunduğu konuların başında “nöbet görevi” ve “nöbet görevi kapsamındaki ücret tutarları ve izin süreleri” yer almaktadır. Sağlık hizmetinin günün 24 saatinde devamlılık göstermesi, gerek bireysel gerekse kitlesel ölçekte sunulan hizmetler noktasındaki kesintisizlik niteliğinin doğal sonucu olarak sağlık hizmeti sunan kamu görevlilerinin büyük bölümü, “kamu görevlilerinin haftalık çalışma süresi 40 saattir” hükmünün uygulama alanı dışında kalmaktadır. Uzman ya da asistan fark etmeksizin hekimlerimizin tamamı, hemşireler ve diğer sağlık bilimleri personelinin bütünü günlük sekiz (8), haftalık kırk(40) saat çalışmak gibi bir imkana emekli olacakları tarihe kadar sahip olma imkanından yoksun konumdadır. Görev yapılan kuruma ve sahip olunan unvana göre günlük 6-24 saat, aylık 60-130 saat arası nöbet görevi yükümlülüğü bulunan sağlık çalışanları gerçeği yanında söz konusu nöbet görevi kapsamında elde edilen/verilen mali-özlük hakların yetersizliği de söz konusudur.
Nöbet görevine ilişkin usul ve esaslar, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Ek 33 üncü maddesinde düzenlenmiştir. Nöbet görevi karşılığında izin verilmesini esas olduğu, izin verilemeyen durumlarda ücret ödenebileceği, nöbet görevinin süresine değil karşılığı olarak ödenecek ücrete ilişkin üst sınır belirlendiği, bazı birimlerdeki nöbetler için artırımlı ücret ödeneceği, nöbet görevi karşılığında artırımlı ücret ödenmesi mümkün iken artırımlı izin süresini mümkün kılan veya engelleyen bir ifadenin bulunmadığı söz konusu hükmün nöbet görevine yönelik kapsayıcı ve eksiksiz bir hüküm olduğunu söylemek de mümkün değildir.
657 sayılı Kanunun Ek 33 üncü maddesinde; yoğun bakım, acil servis ve 112 acil sağlık hizmetlerinde tutulan nöbetler karşılığında ödenecek nöbet ücretlerinin %50 artırımlı ödenmesi öngörülürken söz konusu nöbet görevleri için izin verilmesi hallerinde verilecek izin süresinin artırımlı verilmesini engelleyen bir sınırlamaya yer verilmemiştir.
Sağlık hizmeti sunan kamu görevlilerinin 2025 yılı itibariyle hali hazırdaki fazla çalışma ücretleri( Ek 33 üncü maddede belirtilen gösterge rakamları çerçevesinde) aşağıdaki tabloda gösterildiği şekildedir.
2025 OCAK-HAZİRAN NÖBET SAAT ÜCRETLERİ | ||||
ÜNVANLAR | NORMAL SERVİS NÖBET SAAT ÜCRETİ | RİSKLİ BİRİM NÖBET SAAT ÜCRETİ | NORMAL SERVİS BAYRAM NÖBET SAAT ÜCRETİ | RİSKLİ BİRİM BAYRAM NÖBET SAAT ÜCRETİ |
UZMAN HEKİM | 162 | 243 | 203 | 304 |
PRATİSYEN HEKİM | 147 | 220 | 184 | 275 |
DİŞ TABİBİ – ECZACI | 132 | 197 | 165 | 247 |
SĞLK MEM.-HEMŞİRE (Yükseköğretim) | 101 | 152 | 127 | 190 |
SĞLK MEM.-HEMŞİRE (Lise) | 86 | 129 | 108 | 161 |
DİĞER PERSONEL | 66 | 99 | 82 | 123 |
2025 yılının ilk altı ayında (1 Ocak-30 Haziran dönemi) döneminde geçerli olan bu nöbet ücretlerinin yeterliği, uygunluğu ve adilliği noktasında varılacak kanaati kolaylaştırmak amacıyla şu bilgiyi paylaşmak yararlı olacaktır. Asgari ücretle çalışan bir işçinin 2025 yılı fazla çalışma saatlik ücretinin 173,37 TL’dir. Asgari ücretle çalışan işçi kardeşimizin saatlik fazla çalışma ücreti, uzman hekimimizden 13lira, pratisyen hekimden 26 lira, yükseköğretim mezunu hemşireden 72 lira, lise mezunu hemşireden ise yaklaşık 87 lira fazladır. Kamu hastanelerindeki işçi kardeşlerimizin maaşları asgari ücretin üstünde olduğundan aynı nöbet saatinde görev yapan hastanedeki işçi ile hekim ve hemşire arasında çok daha yüksek fazla çalışma-nöbet ücreti farklılığı söz konusudur.
Diğer taraftan, fazla çalışma karşılığında yararlanılacak hak konusunda takdirin emek tarafında/ kamu görevlisinde olması gerekirken “izin verilemiyorsa ücret ödenir” şeklinde bir yaklaşımın varlığı da “nöbet görevi” ve “ilişkili haklar” noktasında bir mağduriyet alanı oluşturmaktadır. Bu çerçevede, yerine getirdikleri nöbet görevleri karşılığında yararlanılacak hak-imkân konusunda sağlık emekçilerinin talebinin esas alınması hem çalışma hukukuna hem de sağlık hizmetinin sürekliliği ile personel ihtiyacı gerçekliğine daha uygun olacaktır.
Üyelerimizden ve üyemiz olmayan sağlık emekçilerinden Sendikamıza ulaşan bilgilerden, talep ve şikâyetlerden, bir çok kurum ve kuruluş tarafından ücret yerine izin uygulamasının tercih edildiği fakat izinlerin kullandırılması noktasında da sağlıklı bir işleyiş ve uygulama süreci oluşturulmadığı, hak kayıplarına neden olundu, oluşturulmadığı, özel günler ile riskli birimler noktasında artırımlı ücret uygulaması söz konusu iken ücret verilemediği için izin verilme i durumunda artırıma esas çarpan üzerinden artırımlı izin günü verilmesi uygulaması yapılmaması suretiyle “kanun koyucunun/toplu sözleşmenin ruhuna-amacına aykırı davranıldığı” değerlendirmesini gerektiren-haklı kılan kararlar verildiği anlaşılmaktadır.
Nöbet görevleri üzerinden sağlık sisteminin sorunsuz işletilmesi için yeni personel istihdam etmek kaynaklı kamu bütçesi maliyetinin karşılanması yükünden kurtulmak sonucu göz ardı edilmemesi gerekir. Bir başka ve daha somut ifadeyle, hekimler, hemşireler ve diğer sağlık personelinin nöbet tutması suretiyle, sağlık hizmetinin 24 saat kesintisiz verilebilmesi için mevcudun iki katı daha personel istihdam etme yükünden kurtulan kamu bütçesinin ve kamu yönetiminin; sağlanan bu mali imkânın/avantajın (yaptığı kamu bütçesi tasarrufunun) oluşturucusu konumundaki sağlık emekçilerine yönelik hak ve imkân sağlama noktasında daha adil, duruma uygun ve tasarrufu sağlayanı ödüllendirme yaklaşımıyla hareket etmesi hem gereklidir hem de haklı beklentidir.
Bu çerçevede, nöbet görevleri ve ücretleri noktasında Yeni Sendika olarak;
a) NÖBET GÖREVLERİNE İLİŞKİN SÜRE VE SAYI SINIRI; Nöbet görevlerine ilişkin sayı ve sürenin, kaliteli sağlık hizmeti sunumuna engel olmayacak ve sağlık emekçilerinin diğer kamu görevlilerinden çalışma saat ve süresi yönüyle negatif ayrışmasına dayanak oluşturmayacak şekilde belirlenmesi/sınırlanması,
b) NÖBET GÖREVLERİNDE ÜCRET ÖDENMESİNİN ESAS ve NÖBET GÖREVİ KARŞLIĞI İZNİN PERSONELİN TALEBİNE BAĞLI OLMASI; Nöbet görevinin, farklı bir isimlendirme olsa da temelde “tanımlanmamış vardiya” veya “ismi farklılaştırılmış fazla çalışma” olduğu da göz önüne alınarak nöbet görevi karşılığında ücret ödemenin esas olduğu ücret yerine izin hakkından yararlanmanın idarenin değil personelin takdirine/talebine bağlı olması,
c) NÖBET GÖREVİ ÜCRETLERİN (ÖDENMESİNE ESAS GÖSTERGE SAYILARIN YÜKSELTİLMESİ SURETİYLE) ARTIRILMASI; Nöbet görevi karşılığı ödenecek ücretin belirlenmesinde esas alınan 657 sayılı Kanunun ek 33 üncü maddedeki gösterge katsayılarının iki kat artırılması, dini ve milli bayram günleri ile genel tatil günlerinde nöbet ücretlerinin bir kat artırımlı ödenmesi,
d) NÖBET ÜCRETİ YERİNE İZİN İMKÂNI VERİLMESİ DURUMUNDA “ARTIRIMLI ÜCRET GEREKTİREN NÖBET GEÖREVLERİ İÇİN ARTIRIMLI İZİN SÜRESİ” BELİRLENMESİ; Nöbet görevinin artırımlı ödenmesini gerektiren hallerde (riskli birimlerdeki nöbetler, acil servis, yoğun bakım, 112 acil sağlık hizmeti ve diyaliz ünitesindeki nöbetler ile dini. Milli bayramlar ve genel tatil günlerinde tutulan nöbetler için) nöbet ücreti yerine ilave izin hakkından-imkânından yararlanılması durumunda (fazla ödeme için kullanılan katsayı ile çarpılmak suretiyle) artırımlı izin hakkından yararlandırılması,
e) NÖBET GÖREVİ SÜRESİNİN GÜNLÜK 8, HAFTALIK 16, AYLIK60 SAATİ AŞAN BÖLÜMLERİ İÇİN NÖBET ÜCRETİNİN BİR KAT ARTIRIMLI ÖDENMESİ; Sağlık hizmetinde sürekliliğin ve yüksek kalitenin sağlanması ve korunması, personelin dinlenme hakkı ile kendini geliştirme imkanından azami düzeyde yararlanmasıyla mümkün olup “nöbet görevlendirmelerinin personel eksikliğini/istihdam ihtiyacını örten vasfa bürünmemesi” amacıyla, nöbet görevi/ücreti kaynaklı maliyetin personel istihdamı motivasyonunu azaltmayacak düzeyde olması temin edilmeli ve bu amaçla belirli süre ve sayıyı aşan nöbet görevlerinde artırımlı ücret uygulaması yöntemine geçilmesi konusundaki tekliflerimiz çerçevesinde gerekli yasal, yönetsel ve uygulama değişikliklerinin ivedilikle hayata geçirilmesini talep/teklif eder, çalışmalarınızda başarılar dileriz.